6 Mayıs 2013 Pazartesi

Berat Gecesi'nin Özellikleri

Berat gecesi, mübarek bir gecedir ve Kur’an, toptan Berat Gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, Duhan suresinin 3. âyetinde geçen “Leyle-i Mübâreke / Mübarek Gece” ile Berat gecesinden bahsedildiği ifade edilmiştir. “Hâ, Mîm. Açık olan ve gerçeği açıklayan bu kitaba yemin ederim ki; Biz onu (Kur’anı) mübarek bir gecede indirdik. (...) O, öyle bir gecedir ki her hikmetli iş (hiçbir yanlışı olmayan, kesinleşmiş, önlenmesi mümkün olmayan iş), tarafımızdan bir emir ile, o zaman yazılıp belirlenir.” âyetlerinde belirtilen mübarek gecenin Berat gecesi olduğunu İkrime ve başka bazı müfessirler söylemişlerdir. İslam alimlerinin çoğunluğuna göre ise bu gece Kadir gecesidir. Çünkü diğer ayetlerde Kur’an’ın Ramazan ayında ve Kadir gecesinde[76] indiği açıkça bildirilmektedir. Bu takdirde Kur’an’ın tamamının Berat gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indiği, Kadir gecesinde de görevli katipler tarafından istinsah edilip, ayetlerin Cebrail tarafından Efendimiz’e (sas) peyderpey indirilmeye başlandığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır ki iki tefsirin arasını bulan bazı müstakim ve müellif müfessirler bu orta yollu görüşü benimsemişlerdir.

Büyük İslam müfessiri allâme Muhammed Hamdi Yazır’ın nihâî tahlili gayet veciz ve muknidir. Keşşaf’ta şöyle bir ifade vardır: “Eğer dersen: Kur'ânın bu gecede indirilmesinin mânâsı nedir? Ben de şöyle cevap veririm: Dediklerine göre, yedinci semadan dünya semasına bir cümle olarak (toptan) Levh'te dünya semasına indirildi, ve Cebrail (a.s.) sefereye (yazıcı meleklere) imlâ etti, sonra da Peygamber'e yirmiüç senede kısım kısım indiriyordu.” Keşşaf'ın Kur'ân'ın inişi hakkındaki bu son beyanı, bu gecenin Berat gecesi olduğunu söyleyenlerin görüşüne uygun düşmüş oluyor. Çünkü Kadir gecesinde ilk kez Peygamber'e indirilmeye başlanmıştır. Onun için Kâdî ve Ebu's-Suud şöyle demişlerdir: "İlk defa o gece indirilmeye başlandı. Veya o gece cümleten (toptan) Levh'ten dünya semasına indirildi ve Cebrail (a.s.) sefereye (yazıcı meleklere) imlâ etti, sonra da Peygamber'e yirmi üç senede kısım kısım indiriyordu."

Fahruddin Razî de şöyle kaydetmiştir: Rivayet olunur ki: Atıyye-i Harûrî, Abdullah İbn Abbas hazretlerinden "Gerçekten biz onu kadir gecesinde indirdik."] ayeti ile "Gerçekten biz onu mübarek bir gecede indirdik." ayetini şöyle sordu: Yüce Allah Kur'ân'ı (23 yıllık bir süreçte) ayların hepsinde indirmiş iken, bu iki ayetin ifadesiyle “şu gece indirdik” denilmesi nasıl sahih olur? Böyle bir soru karşısında İbn Abbas (r.a.) hazretleri cevaben dedi ki: Ey İbnü Esved! Ben helak olmuş olsam da, bu soru nefsinde kalıp da cevabını bulamamış olsaydın, helak olacaktın. Kur'ân-ı Kerim, önce cümleten (toptan) Levh-i mahfuzdan Beyt-i Ma'mura indi ki o dünya semasıdır. Sonra onun arkasından olayların çeşitlerine göre, durumdan duruma (Hz. Rasul’e) nazil oldu.

İbn Abbas (ra), “Hâ-Mîm”i (44/1) açıklarken şöyle demiştir: “Yüce Allah, kıyamet gününe kadar olacak şeyler hakkında nelerin cereyan edeceği ve nasıl gerçekleşeceği üzerine hükmünü vermiştir. “indirilen bu kitap…” (44/2) cümlesinde geçen kitabın Kur’an olduğunu beyan etmiştir. Aynı ayette geçen “Mübarek gece...” ifadesini de şöyle açıklamıştır: O mübarek gece, Şaban ayının orta gecesidir, yani onbeşinci gecesidir. Bu gece Berat gecesidir.”

İkrime’ye (…..) göre: Kur’an’ın tamamı bütün halinde Berat gecesi Levh-i Mahfuz’dan Beytü’l-Ma’mûr’a dünya semasına toptan indirilmiştir. Cebrail de işte buradan âyetleri alıp peyderpey Hz. Peygamber’e indirmiştir. İkrime, “O (mübarek) gecede her hikmetli iş hükme bağlanır.” ayetinin tefsirinde: “Şüphesiz ki Allah Teala Şaban’ın ortanca gecesinde meleklere detaylarıyla birlikte (emirlerini, bir yıllık icraatını) inceden inceye anlatır, sınıf sınıf ayırarak bildirir.” demiştir.

İbn Cerîr et-Taberî, İbnü’l-Münzir ve İbn-i Ebî Hatim, “Muhammed b. Sûka” tariki ile İkrime’nin “O gecede her hikmetli birbirinden ayrılır” ayeti hakkında şöyle dediğini tahriç etmişlerdir: “Şaban ayının ortanca (Beraat) gecesi bir senelik işler ibram edilir (hükme bağlanır, sözleşme bitirilir, hüküm teyid edilir, kesinleştirilir, onaylanır). Hayatta kalacaklar, öleceklerden ayrılır. Hacca gidecekler yazılır. Bunlara ne bir kişi ilave edilir, ne de bunlardan bir kişi çıkarılır, (öylece kesinleşir).”

Taberî’nin, “Kendisi (Taberî), Ubeyd b. Âdem b. Ebî İyâs, Ubeyd’in babası, Leys, Ukayl b. Hâlid, İbn Şihâb, Osman b. Muhammed b. el-Muğîre b. el-Ahnes” senet zinciri ile rivayet ettiğine göre Hz. Rasulullah (sas) şöyle buyurmuşlardır: “Eceller Şaban ayından Şaban ayında kesilirler. Öyle olur ki adam nikahlanmıştır ve çocuğu olacaktır; oysa ki ismi (o sene) vefat edecekler (listesi) içinde çıkar, (bulunur).”[86] “Osman b. Muhammed” tariki ile Beyhakî’nin Şuabu’l-İman’ında da tahriç etmiş olduğu aynı hadis-i şerif, Ebu Hureyre tariki ile Deylemî ve İbn-i Zencûyeh’de de kaydedilmiştir.[87]

İki tarikli bu hadis-i şerif ve İkrime’nin kavli, “O (mübarek) gecede her hikmetli iş hükme bağlanır.” âyet-i kerimesindeki gecenin Beraat gecesi olduğu ile örtüşmektedir. Adeta o gece alınan kararlar muvacehesinde bazı insanların ecelleri de kesilmiş olmaktadır.

Sonuç olarak demek ki, Kur'ân'ın bir toptan inişi, bir de kısım kısım inişi vardır. Toptan inmesi bir defada olmuştur. Buna daha çok "İnzal" ifadesi uygundur. Kısım kısım inmesi de Peygamber'e azar azar yirmi üç senede olmuştur. Buna da "Tenzil" ifadesi uygundur. Bunların aynı mânâda kullanıldıkları yadırganmadığı gibi, "tenzil"in her necmi (kısım kısım inmesi) ayrıca düşünüldüğü zaman yine "inzal" denilmek uygun olacağından birinin bir gecede, birinin de diğer gecede olması iki rivayetin uzlaştırılmasına daha uygun gelecektir. Şu halde bu ayetteki "mübarek gece"nin "berat gecesi" olması, "Gerçekten biz onu kadir gecesi indirdik." (Kadr 97/1) buyurulmasına aykırı olmayacaktır.” Bunu böylece te’lif ve tespitten sonra, neticenin özüne inecek olursak:

Kur’an-ı Kerim’in ilk defa Beraat gecesi toptan dünya semasına indirildiği ve fakat ondan ilk ayetlerin Rasulullah’a Kadir gecesi ilk defa vahyedilmeye başlandığı şeklinde de bazı ulemanın rivayetleri ve görüşleri vardır. Kur’an’daki “mübarek gece”nin, Beraat gecesi olduğu şeklindeki Abdullah İbn Abbas’ın bir kavli ve İkrime’nin tefsiri, İslam müfessirleri, alimleri ve muhaddisleri arasında çok çok az zevat tarafından tercih edilmiştir. Cumhur-u ulemanın icması ise şu merkezdedir ki: Kur’ân-ı Kerim’in Kadir gecesinde dünya semasına indirilmiş, yahut kadir gecesinde ilk vahiy indirilmeye başlanmıştır. Kur’an ve Sünnet bunun şahididir. Ancak (diğer kavline göre) İbni Abbas, İbn Ömer, Mücahid, Katade, Hasan Basri, Said b. Cübeyr, İbn Zeyd, Ebu Malik, Dahhak ve daha birçok müfessirler, bu gecenin Ramazan ayının Kadir gecesi olduğu görüşünde ittifak halindedirler. Çünkü, Kur'an'ın bizzat kendisi bu hususu böyle izah etmektedir. Dolayısıyla, Kur'an'ın haberine rağmen, başka haberlere dayanmaya gerek yoktur. İbn Kesir, "Osman b. Muhammed'in İmam Zühri'den, Şaban ayında kader ve kısmetler hakkında karar verilir" şeklindeki rivayetinin mürsel olduğu ve bu gibi rivayetlerin açık nass karşısında delil olamayacağını"' söylemiştir. Biz, cumhur-u ulemanın icmasını kabul ve itikat etmekle beraber, azınlık da olsa diğer İslam ulemasının tefsir ve tercihlerini de burada Beraat gecesinin faziletleri ve hususiyetleri babında kaydediyoruz ki, Beraat gecesi başlığı altında böylesine mühim bir mevzuu temelinden ele alınmış ve kuşatıcı biçimde vaz’ edilmiş olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder