Berat Gecesi, nafile ibadet yapmak, bilhassa hayır namazı kılmak müstehaptır. Berat gecesi Allah Rasulü’nün nafile namazları ile alakalı elimizde üç farklı rivayet vardır ki bunlardan birine göre iki, diğerine göre ondört, ve en meşhuruna göre ise yüz rek’at nafile namaz kılmışlardır.
1. Bu gece iki rek’at nafile namazı kılıp Cebrâil’in öğrettiği dualar ile Allah’a yakarmak bir tavsiye-i nebevîdir. “Hz. Aişe validemizin anlattığına göre: Birgün Rasulullah Efendimiz: “Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin?” diye sordu. “Allah ve Rasulü daha iyi bilir” dedim. Bana: “Bu gece Şaban ayının yarısıdır (Berat gecesidir). Dünya işleri ve kulların amelleri bu gece Yüce Hakk’a arz edilir. Bu gece Cehennemden azad edilenlerin sayısı, kelb kabilesinin koyunları sayısı kadardır. (Bu sebeple) ya Aişe (bu geceyi ibadetle geçirmek istiyorum, yanından kalkmam mevzuunda) bana izin verir misin?” dedi. Ben de “Evet ya Rasulallah (seninle Rabbin arana giremem)” dedim. O da kalkıp namaz kılmaya başladı. Ayakta durması (kıyamı) hafif oldu, kısa sürdü; Fatiha suresini okudu, sonra da küçük bir sure okudu. Secdeye gitti, fakat gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kalktı. Kıyamda iken birinci rek’atta okuduğu kadar birşey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, bu sebepten neredeyse Yüce Allah ruhunu aldı, vefat etti sandım. Bana gelmesi uzayınca, bu korku ile kendisine yaklaştım. Hatta mübarek ayaklarına elimi dokundurdum. Hareket ettiğini görünce rahatladım. (Kulak kabartınca) secdesinde şöyle dediğini işittim: “Eûzu bi-afvike min ikâbike ve eûzu bi-ridâke min sahatike ve eûzu bike minke celle vechuke lâ-uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike. Ya Rabbi, ikâbından affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden sana sığınırım. Senin zatın yücedir. (Ben ne dersem diyeyim yine de) Seni, senin kendi zat-ı akdesini övdüğün gibi övemem.” (Namazını bitirince) kendisine: “Ya Rasulallah! Bu gece secdende birşeyler okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım.” dedim. “Peki onları öğrenebildin mi?” diye sordu. “Evet” dedim. “Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret” buyurdular.” Bu hadisi bazı farklıklar ile rivayet eden Beyhakîde, son söz olarak Rasullah’ın “Çünkü bana o duaları Cibril (as) öğretti ve bana secdelerde okumam için emretti” dediği şeklinde geçmektedir.
2. Bu gece ondört rek’at nafile namaz kılana yirmi sene makbul hac ve oruç sevabı verilir. Beyhakî’nin tahriç ettiğine göre, Hz. Ali şöyle anlatmıştır: Rasulullah (sas)’ı Şaban’ın ortanca (Berat) gecesi namaza kalkmış gördüm. 14 rek’at namaz kıldı ve bitirdikten sonra oturdu. Ümmü’l-Kur’an’ı (Fatiha Suresi) 14 defa okudu. Kul Hüvallâhü Ehad’i (İhlas suresini) 14 defa okudu. Kul eûzü bi rabbi’l-felak’ı (felak suresini) 14 defa okudu. Kul eûzü bi rabbi’n-nas’ı (nas suresi) 14 defa okudu. Ayete’l-Kürsiyi ise bir defa okudu (Lekâd câeküm rasûlün min enfüsiküm ayetini). Namazını bitirince kendisine o gördüğüm namazından sordum. Dedi ki: “Kim gördüğün gibi aynısını yaparsa, ona yirmi hacc-ı mebrur sevabı ve yirmi sene makbul oruç sevabı vardır. Eğer kişi bu günde oruçlu olursa, kendisine altmış sene geçmişten, altmış sene de gelecekten oruç (sevabı) verilir.”
3. Bu gece yüz rek’at hayır namazı kılanlara, tebşir, teminat ve def’ için melekler gönderilir. 20. yüzyıl büyük İslam müfessiri allâme Muhammed Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili tefsirinde kaydettiği bir rivayette Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuşlardır: "Her kim bu (Berat) gece(si) yüz rekat namaz kılarsa yüce Allah (cc) ona yüz melek gönderir; otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu ona cehennem azabından teminat verir, otuzu da ondan dünya afetlerini savarlar, onu da ondan Şeytanın tuzaklarını hîlelerini def'ederler." Bu namazı kılan kimse o sene ölürse, şehitlik mertebesine nâil olur denmiştir.
Huccetü’l-İslam İmam Gazali (v.555/1111), İhya’sında “Şaban Namazı” başlığı altında şöyle demektedir: “Şaban’ın onbeşinci gecesinde (Berat kandilinde) 100 (yüz) rek’at namaz kılınır. Bu namazın her iki rek’atını bir selamla kılacaktır. Her rek’atta Fatiha’dan sonra on ihlas-i şerifeyi okuyacaktır. Dilerse, bu namazı on rek’at da kılabilir. O zaman her rek’atta Fatihadan sonra yüz ihlas-ı şerif okur. Bu namaz da müstehap namazların gurubuna dahildir. Selef, bu namazı kılar ve kendisine hayır namazı adını verirlerdi. Bu namazı kılmak için selef, bir araya gelir ve çoğu zaman da cemaatle eda ederlerdi.”
Sünen-i İbn Mâce’de Hz. Ali’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte de Hz. Rasulullah şöyle buyurmuştur: “Berat gecesinde bu (100 rek’atlik nafile) namazı kılan bir kimseye Cenab-ı Hak, yetmiş defa nazar eder ve her nazar ile onun yetmiş ihtiyacını giderir. Bu ihtiyaçların en azı da afvedilmektir.”
Edası ile alakalı daha farklı ifadelerin de bulunduğu “Beraat Gecesi Namazı” hakkında Gavs-ı Azam İmam Geylânî, “Bu namazın kılınması müstehaptır; fazileti yüksek, sevabı çok büyüktür. Bu namazın uğuru her yana yayılır. Önce gelen büyük zatlar (mütekaddimûn uleması), bu namazı toplu halde cemaat olarak kılarlardı. İhya edilmesi müstehap olan ondört gecede de ‘hayır namazı’nı kılmak müstehaptır. Bu namazı kılanın, Allah’ın yetmiş nazarına mazhar olup her nazarı ile yetmiş ihtiyacının giderileceği şeklindeki fazilete ve sevaba nail olacağı umulur.”
İmam Fakihî (ö.272/885’ten sonra) Ahbâru Mekke’sinde, Mekkelilerin Berat gecesini Mescid-i Haram’da ihya ettiklerini ve bazılarının yüz rek’atlı bir namaz kıldığını söylemektedir. Hz. Peygamber’in Şaban ayına ve özellikle bu ayın içindeki Berat gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan çoğu alimler bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmenin çok büyük sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. Berat gecesi kılınacak namaza, selef tarafından Salâtü’l-Hayr/Hayır Namazı denilmiştir. Bu namaz bir çok rivayete göre yüz rek’attir. Her rek’atinde fatiha suresinden sonra on (veya on bir) kere ihlas suresi okunur. Bir rivayet göre ise on rek’attir; ve her rek’atinde fatiha’dan sonra yüz ihlas suresi okunur. Namaza: "Yâ Rabbî, niyet ettim senin rızâ-i şerîfin için namaza. Beni afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar eyle. Kasvet-i kalbden, dünya ve âhiret sıkıntılarından halâs eyleyip şüedâ defterine kaydeyle, Allâhü Ekber" diyerek niyet edilebileceği bildirilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder